Ezo's Blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ezo's Blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Mayıs 25, 2023

Ben ikide birde böyle oluyorum


"Caddedeki kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda, hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor... Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor. Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda, insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor... Zannediyorum ki tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmakarışık dünya beni bir buğday tanesi, bir karınca gibi ezip geçiverecek... Böyle acz içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor. Sokağa fırlıyorum. Bir tek yakın çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor. Bilmem beni anlıyor musunuz?"

İçimizdeki Şeytan
Sabahattin Ali

Acılaşma

 

"İyileştim mi?"

 "Hayır. Siz farklı bir insansınız, ama herkes gibi olmak istiyorsunuz. Bu da, bana kalırsa, ciddi bir hastalıktır."

 "Farklı olmayı istemek bir hastalık mı?"

 "Evet, kendinizi herkes gibi olmaya zorlarsanız, öyle. Nevrozlara, psikozlara, paranoyaya yol açar. Doğayı çarpıtmaktır bu, Tanrı'nın yasalarına karşı gelmektir; dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz, onun için de Vilette'te kalmayı yeğlediniz. Çünkü burada herkes farklı ve böylece siz kendinizi herkes kadar normal görüyorsunuz. Dediklerimi anlıyor musunuz?

Mari başını olumlu anlamda salladı.

"İnsanlar doğaya aykırı davranıyorlar, çünkü farklı olmaya cesaret edemiyorlar, o zaman da vücut Vitriol üretmeye başlıyor. Bu zehrin yaygın olarak bilinen adı Acılaşma'dır."

Veronica Ölmek İstiyor
Paulo COELHO

Yaşamak

"Yeniden yaşamaya başlamak istiyorum, Eduard. Hep yapmak istediğim, ama cesaret edemediğim hataları yapmak...Panik ataklarım geri gelebilir ama artık baş edebilirim, çünkü o yüzden bayılmayacağımı, ölmeyeceğimi öğrendim. Yeni arkadaşlar edinmek, bilge olabilmek için deli olmak gerektiğini onlara da öğretmek isterim. Doğru davranışların el kitabını olduğu gibi izlemek yerine kendi yaşamlarını, isteklerini, serüvenlerini keş- fetmelerini, YA-ŞA-MA-LA-RI-NI söylerdim onlara. Katoliklere İncil'den, Müslümanlara Kuran'dan, Yahudilere Tevrat'tan, ateistlere ise Aristo'dan örnekler verirdim. Bir daha asla avukatlık yapmak istemiyorum, ama deneyimlerimden yararlanarak bu dünyadaki varlığımızın ne anlama geldiğini bilen kişiler üstüne konferanslar verebilirim; o insanların yazdıkları her şey tek sözcükle özetlenebilir aslında: Yaşayın. Yaşamasını bilirseniz Tanrı da sizinle birlikte yaşar. Onun koyduğu riskleri göze ala- mazsanız, o Tanrı da uzak bir cennete çekilir ve yalnızca felsefi birtakım spekülasyonlara konu olur. Herkes biliyor bunu, ama hiç kimse ilk adımı atmıyor, belki de deli damgası yemekten korkuyorlar."

Veronica Ölmek İstiyor
Paulo COELHO

Bir Çift Yürek

 

"Eğer bir kişi yedi yaşındaki inançları ile otuzyedi yaşında kendini hala iyi ve mutlu hissedebiliyorsa, bu kişi ömrünü boşa harcamış demektir. Eski düşüncelerden, alışkanlıklardan, inançlardan ve sırasında eski arkadaşlardan sıyrılmak gereklidir. Bir şeyleri arkada bırakıp yürüyebilmek insanlar için güç bir derstir ama yine de yermek gerekmez. "

Marlo MORGAN

Mayıs 01, 2023

Eskiler Alıyorum

"Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musikî ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum

Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip musikîler alıyorum
Bir de rakı şişesinde balık olsam"
Orhan Veli Kanık

Ruhumun Dalgaları

 


"Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız.
Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
Kalbim bir kayadır ki, nerdeyse yıkılacak,
Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.

Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili
Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.
Bilmediğim yeni bir masala başlasanız,
Çekilse kulağımdan hatıraların dili.

Ey eski günler artık bana yaklaşmayınız,
Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşına.
Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,
Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız."

Sabahattin Ali

Bazen gerçekten tek sorun, öznenin kendisinde

"Zamanla anlıyorsunuz: İnsanların kavgaları sizinle değil. Gerçekleşmemiş kişilikleri, sevilmemiş çocuklukları, başarılarla gizlemeye çalıştıkları özdeğersizlikleri ile. Kötü tavrı kişisel almayın; siz, bu savaşın sadece nesnesisiniz. Bazen gerçekten tek sorun, öznenin kendisinde."


Bu tespit çok isabetli değil mi? Ancak kime ait bulamadığım için referans veremiyorum.

Mutluluk

 

"İnsan kendi adını on kez üst üste söylediğinde bile yabancılaşıyordu da, doğumundan ölümüne kadar taşıdığı "ben" bilincine ya da "kendi" damgasına niye yabancılaşmıyordu? Profesör bu konu üzerinde kafa yordukça, aslında bu yabancılaşmanın en derin anlamıyla yaşandığını kavradı. Herkes yabancılaşmıştı, yabancılaşıyordu. Toplum kuralları ve çevremizde tahkim ettiğimiz maddi dünya, bizi bu yabancılaşmadan koruyan gardiyanlardı adeta. Yolumuzu şaşırdıkça, alışkanlık denen ılık kaplıca sularının içine gömülüp rahatlıyorduk. Sonunda bize yol gösteren şey; evde her zaman oturduğumuz koltuğun aşina yumuşaklığı, gözü kapalı çevirebildiğimiz banyo musluğu ve başımızın yastıkta bıraktığı iz oluyordu. Kendi egemenlik alanını belirlemek için ağaçların altına sidik fışkırtıp sonra kendini bu sidiğin sınırları içinde güvenli hisseden köpeklere benziyordu insanlarda; aşina kokular ve aşina eşya arasındaki bir mutluluk formülü."

Mutluluk
Zülfü Livaneli

Aralık 30, 2022

Başlıksız Şiir


"Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı;

Gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet;

Nihayetinde ölmüyorken yaşıyor olan insanın,

Yaşıyorken öldüğünü bilmesi bu,

Bu ne tuhaf bi' hayret."

Turgut UYAR

Gazel

"Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür

Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür


Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem

Sorsa cânan bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür


Vasldan çün âşık-ı müstâğnî eyler bir visal 

Aşıka maşukdan her dem bu istiğnâ nedür


Hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen arif degül

Arif oldur bilmeye dünyâ vü mâfiha nedür


Ah u feryâdun fuzûlî incidübdür âlemi

Ger belâ-yı ışk ile hoşnûd isen gavga nedür"


 Fuzûlî

Aralık 15, 2022

Tao Te Ching: Daha Az İstemek

 

" Dünya Yol'da olduğunda,

Gübre çekerler atlarla.

Dünya Yol'dan çıktığında,

Savaş atları beslenir meydanda.


En büyük kötülük: daha çok istemek.

En kötü şans: hoşnutsuzluk.

Açgözlülük lanetidir hayatın.


Artık yettiğini bilmeyi

Bilmek yeter."

Tao Te Ching
Lao TZU

Tao Te Ching: Şan ve Şöhret

 
"Hangisi daha yakın,

Ad mı, yoksa benlik mi?

Hangisi daha kıymetli,

Benlik mi, yoksa servet mi?

Hangisi daha fazla acı verir,

Kaybetmek mi, kazanmak mı?

Elinde tuttuğun ne varsa, atılıp gidecek.

Saklayıp biriktirdiğin ne varsa, tamamen kaybolacak.

Elindekiyle yetinmek küçük düşmekten korur.

Temkin tehlikeden uzak tutar,

Uzun süre dayanabilirsin böylece."

Tao Te Ching
Lao TZU

Martı

Oldukça basit şeylerden söz ediyordu Jonathan; uçmak bir mantının en doğal hakkı, özgürlük onun doğasında var ve bu özgürlüğü engelleyecek ne varsa; gelenekler, batıl inançlar ya da herhangi bir şekildeki sınırlamalar, tümü bir kenara bırakılmalıdır.

"Bu, sürünün yasası bile olsa bir kenara bırakılmalı mı?" diye bir ses yükseldi kalabalıktan.

"En doğru yasa bizi özgürlüğe götürecek olandır," dedi Jonathan. "Başka hiçbir şey değil."

Martı
Jonathan LIVINGSTON

Martin Eden: Son



"Deniz derin ve sükunet içinde;

Uyutuyor her şeyi sinesinde;

Suya dalış, kabarcıklar ve biter,

Tek bir adımda her şey sona erer."

Martin Eden
Jack LONDON

Aralık 10, 2022

Martin Eden: Ruh

 "Bırakın kanım kaynayarak geçsin ömrüm!

İçip hayal şarabını yatayım sarhoş!

Görmesin şu çamurdan ruh evini gözüm!

Tozun içinde devrilmiş bir mabet bomboş!"

Martin Eden
Jack LONDON

1984: Çikolata Tayını

Kaynak: https://www.insider.com/george-orwell-1984-what-came-true-2019-5

"Söylenenlere bakılırsa, çikolata tayınını haftada yirmi grama çıkardığı için Büyük Birader'e minnet gösterileri bile yapılmıştı. Winston, elinde olmadan, daha dün çikolata tayınının haftada yirmi grama düşürüleceği açıklanmamış mıydı, diye geçirdi aklından. Nasıl oluyordu da, üzerinden daha yirmi dört saat geçmeden kabullenebiliyorlardı bunu? Evet, kabulleniyorlardı işte. Parsons hayvanca bir aptallıkla kolayca kabulleniyordu. Yan masadaki, gözleri görünmeyen yaratık bağnazlıkla, körü körüne kabulleniyordu; çikolata tayınının daha geçen hafta otuz gram olduğunu ileri sürecek herkesi ortaya çıkarıp ihbar edecek ve buharlaştıracak kadar gözü dönmüştü. Çiftdüşün yoluyla biraz daha karmaşık bir biçimde de olsa, Syme da kabulleniyordu. Peki, belleğini yitirmeyen bir tek kendisi mi kalmıştı?"
1984
George Orwell

Aralık 07, 2022

Bitik Adam

 


"Herkesin sadece yemek yemek ve para kazanmakla, eğlenmek ve emir vermekle ilgilendiği bir dünyada ara sıra birisinin çıkıp şeylerin görünümünü tazelemesi, olağan şeylerin olağanüstülüğünü, banallikteki gizemi, çöpteki güzelliği hissettirmesi gerekir. Fikir ve gelenek kölelerinden, asalak ve yapmacık ukalalardan, eski efsaneleri anlatan vaazcılardan, ahlaki ve mistik hapishane tutsaklarından, tüm eski sosyal normların ve tüm ortak noktaların inatçı papağanlarından oluşan çok geniş ve çok güçlü bir karmanın ortasında, bir gece uyandırırcasına, bir saf zeka gardiyanına, kaslı bir kazmacıya; meydan ışıklarına, yeniden kazanılmış özgürlük ağaçlarına, gelecekteki yapılara yer açmak adına yakan ve yıkan iyi niyetli bir yangıncıya gerek duyulur.
Ben, en zor görevi ve en tehlikeli rolü kabul eden bu insanlardan bir tanesiyim. İstediğim ve yaptığım şeyler iyi de olsa kötü de olsa nefes alma, kendimi ısıtma, yürüme, baş kaldırma, yüze tükürme; kendi yasamın kurallarınca var olma hakkına sahibim."

Bitik Adam
Giovanni Papini


Aralık 04, 2022

İnsan Yaşadığından Utanıyor

"Yanıldıkça lüzumsuzluğunu anlayıp

İnsan yaşadığından utanıyor

Uykularımızda yalnızlık korkuları

Dışımız en küstah yanlışlıklar

İçimiz en başka türlü ayıp. "

Atilla İLHAN

Kendine Güvenmek

 

The hardest step
We all must take
Is to blindly trust
In who we are.

Atticus Poetry

Bu fotoğrafa internette rastlamış ve kaydetmiştim. Türkçesini şu şekilde çevirdim:

En zor adım 
Hepimizin atması gereken
Körü körüne güvenmektir
Kim olduğumuza.

Eylül 10, 2022

1984: Çelişki

Duvar sanatı

 "Hem bilmek hem de bilmemek, bir yandan ustaca uydurulmuş yalanlar söylerken bir yandan da tüm gerçeğin ayırdında olmak, çeliştiklerini bilerek ve her ikisine de inanarak birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak; mantığa karşı mantığı kullanmak, ahlaka sahip çıktığını söylerken ahlakı yadsımak, hem demokrasinin olanaksızlığına hem de Parti'nin demokrasinin koruyucusu olduğuna inanmak; unutulması gerekeni unutmak, gerekli olur olmaz yeniden anımsamak, sonra birden yeniden unutuvermek: en önemlisi de aynı işlemi işlemin kendisine de uygulamak."

1984
George Orwell