İğnelik düzenleme

Daha önce iğneliğimi nasıl yaptığımı bu yayınımda oldukça detaylı şekilde anlatmıştım. Eğer ki üşenip de iğneleri koyacağınız şeritlerle uğraşmak istemezseniz paketteki plastiği direkt keçeye yapıştırabilirsiniz:)

Bunu gösterdiğim video için tıklayın.

Proje 10: Kartal

 Proje Adı/Project Name

The Eagle/Kartal

Zorluk/Difficulty

Kolay/Easy

Nakış Teknikleri/Embroidery Techniques

Kesik dikiş *  geri dikiş * sap işi * düz (hareketli) dikiş * uzun kısa dikiş / Split stitch * back stitch * running stitch * long and short stitch

Nakış yaparken renkli kumaşları kullanmak çok eğlenceli! Doğru renk kombinleri ile işlemeler renkli kumaşlar üzerinde çok farklı bir siluete bürünüyor. İç mekan dekorunuzu da düşünerek dilediğiniz renkte kumaş üzerinde çalışabilir, duvarlarınızı, masalarınızı, yastıklarınızı ve daha birçok alanı renklendirebilirsiniz.

Ben bu çalışmamda kontrast renkleri kullanmak istedim. Sağlam bir Beşiktaş taraftarı olan çok sevdiğim bir arkadaşıma hediye pano yapmak istiyordum, haliyle kartal deseni cazip bir seçenekti. Basit ama vurucu bir çalışma için kontrast renkler ise bu çerçevede doğru bir seçim oldu.

Koyu kumaşa desen aktarma yöntemi olarak karbon kağıt ile kopyalamayı seçtim. Deseni çizerken oldukça dikkatli olun çünkü karbon izi geçmiyor. Kullandığım kartal desenine erişmek için buraya tıklayın.

Kartalın başı ve kanatlarda hem hareketli dikiş hem de uzun kısa dikiş kullandım. Burada çok sıktan aralıklıya doğru bir stil kullanmaya çalıştım. Yani uzaktan baktığınızda çizim efekti görünümü sağlamaya çalıştım.

Ayaklarda geri dikiş kullandım yer yer biraz tırtıklı dokuyu göstersin istedim. Tırnakları vurucu olması açısından dolguladım. Ardından tüm desen çerçevesini kesik dikiş ile işledim.

Tüyleri dolgun göstermek için uzun kısa dikişler uyguladım. Biraz gelişi güzel yaptım ama tüy efekti verebildiğimi düşünüyorum.

Kasnağın arkası da bu şekilde, tertemiz olmasa da:)

Kartal işi ile ilgili anlatacaklarım bu kadardı. Oldukça basit bir proje oldu, en basit nakış teknikleri ile yaratıcılığınızı konuşturabileceğiniz, bazen az dikişle çok şey resmedebileceğiniz bir örnek.

Tebessümle ve sevgiyle kalmanız dileğiyle.

Kartal

 Kartal desenini Pinterest'ten almıştım. Asıl kaynağa erişmek zor; çok çeşitli web siteleri bu deseni paylaşıyor. Ben eriştiğim bir tanesini sizinle paylaşıyorum erişmek için linke tıklayın.

Ben ikide birde böyle oluyorum

 Resim bağlantısı

"Caddedeki kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda, hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor... Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor. Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda, insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor... Zannediyorum ki tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmakarışık dünya beni bir buğday tanesi, bir karınca gibi ezip geçiverecek... Böyle acz içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor. Sokağa fırlıyorum. Bir tek yakın çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor. Bilmem beni anlıyor musunuz?"

İçimizdeki Şeytan

Sabahattin Ali

Acılaşma

 

Resim bağlantısı

"İyileştim mi?"

 "Hayır. Siz farklı bir insansınız, ama herkes gibi olmak istiyorsunuz. Bu da, bana kalırsa, ciddi bir hastalıktır."

 "Farklı olmayı istemek bir hastalık mı?"

 "Evet, kendinizi herkes gibi olmaya zorlarsanız, öyle. Nevrozlara, psikozlara, paranoyaya yol açar. Doğayı çarpıtmaktır bu, Tanrı'nın yasalarına karşı gelmektir; dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz, onun için de Vilette'te kalmayı yeğlediniz. Çünkü burada herkes farklı ve böylece siz kendinizi herkes kadar normal görüyorsunuz. Dediklerimi anlıyor musunuz?

Mari başını olumlu anlamda salladı.

"İnsanlar doğaya aykırı davranıyorlar, çünkü farklı olmaya cesaret edemiyorlar, o zaman da vücut Vitriol üretmeye başlıyor. Bu zehrin yaygın olarak bilinen adı Acılaşma'dır."

Veronica Ölmek İstiyor
Paulo COELHO

Yaşamak

Resim bağlantısı

"Yeniden yaşamaya başlamak istiyorum, Eduard. Hep yapmak istediğim, ama cesaret edemediğim hataları yapmak...Panik ataklarım geri gelebilir ama artık baş edebilirim, çünkü o yüzden bayılmayacağımı, ölmeyeceğimi öğrendim. Yeni arkadaşlar edinmek, bilge olabilmek için deli olmak gerektiğini onlara da öğretmek isterim. Doğru davranışların el kitabını olduğu gibi izlemek yerine kendi yaşamlarını, isteklerini, serüvenlerini keş- fetmelerini, YA-ŞA-MA-LA-RI-NI söylerdim onlara. Katoliklere İncil'den, Müslümanlara Kuran'dan, Yahudilere Tevrat'tan, ateistlere ise Aristo'dan örnekler verirdim. Bir daha asla avukatlık yapmak istemiyorum, ama deneyimlerimden yararlanarak bu dünyadaki varlığımızın ne anlama geldiğini bilen kişiler üstüne konferanslar verebilirim; o insanların yazdıkları her şey tek sözcükle özetlenebilir aslında: Yaşayın. Yaşamasını bilirseniz Tanrı da sizinle birlikte yaşar. Onun koyduğu riskleri göze ala- mazsanız, o Tanrı da uzak bir cennete çekilir ve yalnızca felsefi birtakım spekülasyonlara konu olur. Herkes biliyor bunu, ama hiç kimse ilk adımı atmıyor, belki de deli damgası yemekten korkuyorlar."

Veronica Ölmek İstiyor
Paulo COELHO

Bir Çift Yürek

 

"Eğer bir kişi yedi yaşındaki inançları ile otuzyedi yaşında kendini hala iyi ve mutlu hissedebiliyorsa, bu kişi ömrünü boşa harcamış demektir. Eski düşüncelerden, alışkanlıklardan, inançlardan ve sırasında eski arkadaşlardan sıyrılmak gereklidir. Bir şeyleri arkada bırakıp yürüyebilmek insanlar için güç bir derstir ama yine de yermek gerekmez. "

Marlo MORGAN

Proje 9: Mama

Proje Adı/Project Name

Mama

Zorluk/Difficulty

Kolay/Easy

Nakış Teknikleri/Embroidery Techniques

Zincir *  fransız düğümü * sap işi * düz (hareketli) dikiş * saten dikiş dolgu * türk işi * tembel papatya / Chain stitch * french knot * stem stitch * running stitch * satin stitch * turkey work * lazy daisy

Yapması çok kolay tamamen doğaçlama tasarladığım bu işi kitap okumayı seven sevgili kayınvalidem için hazırladım.

Nakış yaparken bir odayı resmediyorsak o odada sıcak bir atmosfer olması için halı olmazsa olmazımız! Diğer projelerden de aşina olduğunuz gibi iki katlı muline iplik ile fransız düğümü kullanarak tatlı bir halı kondurdum.

Halıyı önce yapmamın sebebi, zemini oluştururken halının çevresini baz alarak daha doğru çizgiler oluşturabilmeyi sağlamaktı. 

Zemin için kasnağın yuvarlak kenarınca tek kat muline ile düz dikiş uyguladım. Tek katlı muline ile yapılan bir dolgu her zaman en güzel görüntüyü veriyor.

Parke efekti verebilmek için üzerine koyu renk ile çizgiler işledim. Çizgileri geniş aralıklarla işlediğimiz için zamanla bollaşıyor, benzer bir iş yaparsanız dikkat etmenizi öneririm.

Odayı keyifli hale getirmek için ayaklı abajur yapmak istedim. Sap işi ile gövdesini işledikten sonra işlemenin aralarından başka renkli bir ip geçirerek iki renkli görüntü vermeye çalıştım. Aslında abajurun ipi direğe dolanmış gibi gözükmesini istedim. Fakat renkler biraz birbirine yakın olduğu için belli olmadı. 

Abajuru zincir tekniği ile doldurdum. Püskül için türk işi dikiş tekniği kullandım. 8 nolu projede Türk işi tekniği ile saç yapmıştım. İncelemek için tıklayın. Bu işte abajur içerisinde beyaz ve sarı kullanarak farklı renklerle ne ortaya çıkacak merak etmiştim. Ancak abajura dair tüm renk seçimim genel olarak projeye en uygun olmayan seçim oldu.

Kanepeyi çizmek için malum arama çubuğundan bir kanepe resmi buldum ve onu kopyaladım. Kanepenin önce içlerini düz dikişle doldurdum. Burada biraz daha gerçekçi olması için dikişlerin yönü önem arz ediyor. Örneğin kadının oturduğu yerde göçüklük efekti olması için biraz çaprazlamasına dikiş uyguladım. Kanepenin Üzerinden 6 katlı muline ile çerçeve geçtim. Bunu yaparken couching tekniğini bilmiyordum bilseydim daha güzel bir nakış olacaktı. Çerçeveleri yaparken düz dikişler uyguladım sadece sırt kısmında yuvarlak bölge için sap işi uyguladım.

Bedenin içini düz dikişlerle doldurdum. Burada da yine gerçekçi bir görsellik yaratabilmek için dikişlerin yönü önem arz ediyor. Bakınız bacağın altta kalan kısmını dikey, üstte kalan kısmını çaprazlamasına nakışladım. Parmakları yapmak gerçekten zor, nakışlar birbirine giriyor, eğer deseninizi daha büyük bir kasnakta işlerseniz sorun yaşamazsınız. Yüzü boyun kısmından ayırmak için yanlamasına nakış, boyunda dikeylemesine nakış uyguladım. Saçları da düz rastgele nakışladım.

Hemen kanepenin yanına kitaplığı iliştirdim. Kitaplığın kenarlarına sap işi ile iki defa olmak üzere yanyana nakış uyguladım. Raflar da sap işi. Kitaplar için önce yatay şekilde dolgu yapıp sonra çerçevesini dikeylemesine çektim. En alt rafta bulunan saksı ve bitkinin gövdesi için hareketli düz dikiş uyguladım. Yapraklarda tembel papatya tekniği var; mükemmel bir teknik uygulamadım, bilerek sıkı sıkı yaptım. En üstteki saksıyı önce yatay olarak dolguladım, ardından üzerinde düz dikişlerle efekt verdim. Yapraklar tembel papatya ve çiçekler fransız düğümü. Çiçeğin gövdesi aralıklı dikişlerden oluşuyor.

Makromede asılı bitkisi olmayan da ne biliyim:) diyerek soldaki çiçekten incelemeye devam edelim. Saksıları yatay şekilde dolguladım. Çiçeği de saten dikiş ile doldurduktan sonra saksının üzerine direkt çizgiler çekerek makrome havası vermeye çalıştım. Asılı duruş için aynı nokta ipleri batmanız gerekiyor. Diğer taraftaki bitki için sadece sap işi kullandım. 

Gelelim bu işte en sevdiğim olaya. Kocaman bir pencere. Arkada bir limon ağacı. Ya da ona benzer bir ağaç işte:) Efil efil bir rüzgar.:)

Pencere kıvrımlarında sap işi kalanında düz dikişler uyguladım. Ağaç gövdesi için hareketli düz dikiş ve farklı iki kahve tonu kullandım. Dallarda sap işi, yaprakların tümü ise tembel papatya. Sadece sarı limonlar için tembel papatya uyguladıktan sonra üzerine bir dikiş daha geçerek dolgulu hale getirdim.

Bu işi çerçevelemek için farklı bir yöntem denedim. Kumaşın ölçüsünü baz alarak evimizde bulunan ahşap çıtaları kestim ve birbirine çaktım. Üzerine kumaşı gererek zımbaladım. Kumaşın iyi bir şekilde ve doğru açılarla gerilmesi bu noktada çok önemli yoksa desenler yamulacaktır. 

Bu çerçeveleme tekniği pratik olsa da kumaşın hava ile teması aslında istediğimiz birşey değil. Zamanla kumaş kirlenip sararacaktır. Tabi ki zımbaları çözüp yıkayabilirsiniz işlemeyi ancak bunu kaçımız ne sıklıkla yapabiliriz. Üstelik nakışlar da zamanla yıpranacaktır. Bu sebeple dekoratif işlemeleriniz için en uygun muhafaza yöntemi camlı çerçeveler içerisinde saklamak.

Umarım siz de bu basit nakış teknikleri ile hayal gücünüzü harekete geçirmişsinizdir. 

Tebessümle ve sevgiyle kalmanız dileğiyle.

Proje 8: Lolipop The Cat

 Proje Adı/Project Name

Lolipop The Cat

Zorluk/Difficulty

Kolay/Easy

Nakış Teknikleri/Embroidery Techniques

Zincir *  fransız düğümü * sap işi * düz (hareketli) dikiş * saten dikiş dolgu * Türk işi / Chain stitch * french knot * stem stitch * running stitch * satin stitch * Turkey work

Pandemi sıralarında annemin bir kediyi sahiplenmesi sayesinde tanıştık Lolipop'la. Huyu suyu güzel, kendi de bir o kadar güzel bu kediye aşık olduk tabi hemen. Ona olan sevgimi hatırlanır kılabilmek için hemen iğne ipliğe sarıldım. Annemin salonunu resmederek kendimi ve Lolipop'u yerleştiriverdim oracığa. 

Projeyi bitirdikten sonra anneme salon duvarına asması için hediye olarak verdim. Sevdiklerimizi mutlu etmek işte bu kadar kolay.☺

İşlemeye başlamadan önce tasarım bu şekildeydi. Gelin önce halının detaylarına inelim çünkü ben kendisiyle pek hoşlaşıyorum.💕

Halıyı yaparken fransız düğümü kullandım. Burada iki renk ile çalışacaktım ancak kullandığım açık renkli ip bitince elimde olan yakın bir renk ile devam ettim. Bu yüzden açık tonlardaki renk farkını görmektesiniz. Fransız düğümünü pratik etmek istiyorsanız bu şekilde dolgularla çalışmak iyi bir seçenek olacaktır.

Görselde yer aldığı gibi geometrik desenlerle çalışırken iki şeyin önemli olduğunu düşünüyorum. Tasarımın dışına çıkmamak ve  işleyeceğiniz tekniğe hakim olmak. Tasarımın dışına çıkmamanın amacı simetriyi bozmayarak işlemeye estetik kazandırmak diyebilirim. Teknik hakimliğini ise şöyle açıklayabilirim. Örneğin fransız düğümünü yaparken farkettiyseniz ipliği iğneye dolama sayısının belli bir kuralı yok. Elbette ideali 2-3 dolama arasındadır. Ama aslında hem tasarımınıza hem de ipinizin inceliğine-kalınlığına göre buna siz karar verirsiniz. Dolayısıyla çıkan düğümün hacmi deseninizi etkiler. Ben bu deseni işlerken bunun bilincinde değildim. Rastgele büyüklü küçüklü düğümler attım. Daha doğal ve geçişli olmasını sağlar diye düşündüm. Eğer bu geometrik bir desen olmasaydı düşüncemde haklı olabilirdim ancak simetriyi kaydırmıştım ve farketmem de geç oldu. Üstelik fransız düğümünü geri açmakla da uğraşacak değildim. Normal dikiş sökmeye benzemiyor ne de olsa. O yüzden acemilik hatırası diyerek bıraktım. Siz uyarılarıma dikkat ederseniz muntazam bir işleme ortaya çıkarabilirsiniz.

Sıra geldi şömineye. Açıkçası bir şömine en basit nasıl işlenir diye baya araştırdım. Çok fazla ateş işleme versiyonu buldum. Fakat nakışta çok yeniydim ve en kolay tekniklere yönelmek istiyordum. Böylece zincir tekniğini seçtim. En iç dalgada saten dikiş var. Ondan sonraki her katta zincir var. Şömine taşlarını ise düz doğrularla işleyerek dolgu görüntüsü vermeyi tercih ettim.

Şöminenin üstünde mutlaka çerçevesi, objeleri vs. olur herkesin. Bizim salonda da kocaman bir Atatürk portresi asılıdır ancak onu nakışlayacak ne tecrübem ne cesaretim olduğundan oraya iki minik çerçeve sıkıştırmaya karar verdim. İçinde doğa resmi varmışçasına rastgele düz hareketli dikişler uyguladım. Oldukça soyut kaygılı çerçeveler oldu bence. Sanat içinde sanat☺

Sehpanın önce içini saten dikişle doldurup sonra kenarına sap işi ile çerçeve çektim. Aynı şekilde vazo da sap işi ve saten dikiş dolgu ile işlendi. 

Sap işi ile bitki dallarını işledim, fransız düğümü ile de çiçeklerini kondurdum. Yanına da düz dikişle bardak çizdim. İçini de yine saten dikişle doldurdum. 

Bu fotoğrafta nakış aşamalarını görüyoruz. Şömineyi önce basit çizdim. Yani yukarıda bahsettiğim gibi içine çizgiler ekleyerek dolgu efekti vermeye karar vermemiştim henüz. Çerçeveleri de boşluğu farkederek en son eklediğimi görebiliyoruz.

İlk önce fıstık yeşili koltuğumuzu işledim. Koltuğun önce çerçevesini sap işi ile sonra içlerini saten dikişi ile işledim. Fransız düğümü ile koltuk düğmelerini yaptım. Minderleri belirgin kılmak için çerçevelerin üstünden bir kez daha geçtim. Ayakları yaparken düz dikiş ile çerçeveyi oluşturup içini saten dikişle doldurdum. 

Önce beden çerçevesini sap işi ile işledim, içini ise saten dikiş ile doldurdum.

Saçları yaparken Türk işi uyguladım. Bu arada Türk işi ile çok güzel halılar işleyebilirsiniz.

Tokası için saç tutamının solundan sağına dikiş uygulayarak saçları sıkıştırdım. Saçların sabit durması için aralarına görünmeyecek şekilde yine toka gibi ama bu defa ufacık şekilde sıkıştırmalar yaptım. 

Tişörtün içindeki yazıyı sap işi ile işledim. Loli'ye ithafen olduğu anlaşılmalıydı:)

 Ayağına yünlü çorap giydirmek için zincir tekniğini uyguladım. Bence çok tatlı oldu.

Kedi nakışı daha önce hiç yapmadığım belli oluyordur. Tam olarak neye benzediğini anlamak için gerçekten çok yakından bakmak gerekiyor. 😆

Kedinin kıvrımlarını verebilmek için koyu ve açık tonları kullanarak kıvrıldığı yönlere düz hareketli dikiş uyguladım. Örneğin bu işlemede aslında uzun-kısa dikiş yani long and short stitch kullanmak gerekirdi. Bunu yapmadığım için karmaşıklık hakim.

Kedinin vücut çerçevesini sap işi ile tamamladım.

Bu projede kumaş hakimiyetinin pek farkında değildim. Tasarımı kumaşa güzelce çizmiştim. Ancak zamanla kumaş esnedi ve yamuk nakışlanmış bir iş ortaya çıktı maalesef. Dolayısıyla kumaşı kasnağa geçirdikten sonra gerginliğinden ve kaymamasından emin olmamız gerekiyor.

Umarım kolay mı kolay bu proje size ilham vermiştir.

Sevgi ve tebessümle kalmanız dileğiyle.

Eskiler Alıyorum

"Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musikî ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum

Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip musikîler alıyorum
Bir de rakı şişesinde balık olsam"

Orhan Veli Kanık

Ruhumun Dalgaları

 

"Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız.

Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.

Kalbim bir kayadır ki, nerdeyse yıkılacak,

Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.

Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili

Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.

Bilmediğim yeni bir masala başlasanız,

Çekilse kulağımdan hatıraların dili.

Ey eski günler artık bana yaklaşmayınız,

Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşına.

Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,

Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız."

Sabahattin Ali

Bazen gerçekten tek sorun, öznenin kendisinde

"Zamanla anlıyorsunuz: İnsanların kavgaları sizinle değil. Gerçekleşmemiş kişilikleri, sevilmemiş çocuklukları, başarılarla gizlemeye çalıştıkları özdeğersizlikleri ile. Kötü tavrı kişisel almayın; siz, bu savaşın sadece nesnesisiniz. Bazen gerçekten tek sorun, öznenin kendisinde."

Bu tespit çok isabetli değil mi? Ancak kime ait bulamadığım için referans veremiyorum.

Mutluluk

 

"İnsan kendi adını on kez üst üste söylediğinde bile yabancılaşıyordu da, doğumundan ölümüne kadar taşıdığı "ben" bilincine ya da "kendi" damgasına niye yabancılaşmıyordu? Profesör bu konu üzerinde kafa yordukça, aslında bu yabancılaşmanın en derin anlamıyla yaşandığını kavradı. Herkes yabancılaşmıştı, yabancılaşıyordu. Toplum kuralları ve çevremizde tahkim ettiğimiz maddi dünya, bizi bu yabancılaşmadan koruyan gardiyanlardı adeta. Yolumuzu şaşırdıkça, alışkanlık denen ılık kaplıca sularının içine gömülüp rahatlıyorduk. Sonunda bize yol gösteren şey; evde her zaman oturduğumuz koltuğun aşina yumuşaklığı, gözü kapalı çevirebildiğimiz banyo musluğu ve başımızın yastıkta bıraktığı iz oluyordu. Kendi egemenlik alanını belirlemek için ağaçların altına sidik fışkırtıp sonra kendini bu sidiğin sınırları içinde güvenli hisseden köpeklere benziyordu insanlarda; aşina kokular ve aşina eşya arasındaki bir mutluluk formülü."

Mutluluk
Zülfü Livaneli

Proje 7: Egzersiz

Proje Adı/Project Name

Egzersiz/Exercise

Zorluk/Difficulty

Kolay/Easy

Nakış Teknikleri/Embroidery Techniques

Bükümlü zincir * uzun-kısa dikiş * örümcek ağı/örümcek yıldız/nervürlü örümcek ağı * fransız düğümü * kablo zincir nakışı * rodos düğümü * sap işi * saten dikiş dolgu* geri dikiş/makine dikişi / Twisted chain stitch * long and short stitch * spider web stitch * french knot * cable chain stitch * rhodes stitch * stem stitch * satin stitch * back stitch

Bir nakış tekniğini öğrenmek için Önce tekniğin örnek görüntüsüne dikkatlice bakmanız ve kılavuzda anlatılan matematiği anlamanız gereklidir. Sonra deneye yanıla öğrenme yoluna girince bu defa elinizin alışması gerekir. Hem eliniz hem gözünüz alıştıkça dikişleriniz arasındaki mesafe, dikiş uzunlukları benzer şekilde ilerler. Ama daha da önemlisi emin bir şekilde adım attığınız nakışınıza yansır.

İlginçtir ki nakış yapmak yazı yazmaya benzer. Ne kadar güvensiz ve eminsizseniz, mutlaka o ürkekliğiniz dikişlerinize yansır. 

Bunu farkettiğim için kendime geniş bir deneme alanı yaratmaya çalıştım ve birçok kez aynı nakışı tekrarlayabileceğim bir desen seçtim. 

Deseni seçtiğimde hangi nakışları çalışmak istediğimi belirlememiştim. Dolayısıyla bir yandan desene bir yandan nakış teknikleri kaynaklarıma bakarak hangi tekniklerde ilerleyebilirim hangi teknikleri bu desene yakıştırabilirim diye düşündüm ve yukarıda belirttiğim tekniklerde karar kıldım.

👉Fotoğraflar ufak görünse de üzerlerine tıklarsanız daha detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Desende üç adet daire görülüyor. Burada ilk defa uzun kısa dikiş yani meşhur adıyla long and short stitch çalıştım. Tamamen YT videolarını izleyerek uyguladım. Sol dairede sanki bir küre gibi eğri çizgileri oluşturma kaygısıyla yaparken sağ dairede paralel çizgileri hedefleyerek dolguyu işledim. Çevrelerine sap işi kullanarak bitiş sağladım çünkü gerçekten daire şeklini koruyamamıştım. 

Üçüncü dairede rhodes stitch diye anılan rodos düğümü tekniğini uyguladım. Bu dolguyu ilk kez YT'da görmüştüm. Gerçekten çok hoşuma giden bir dolgu tekniği. Neden düğüm diye çevirmişler Türkçe'ye bilmiyorum:)

Burada ilk dairede görünen teknik de rodos düğümü ancak yanlış dikişler sebebiyle ortası boş kaldı ama bu da hoşuma gitti bırakmaya karar verdim. Onun altındaki dairede rodosu kapalı şekilde uygulayabildim. 

Sapları yaparken iki çeşit teknik kullandım: Bükümlü zincir ve kablo zincir. Kablo zincirin yanlarına fransız düğümü ile çiçek görünümü verdim. 

Yapraklarda saten dolgu kullandım. Saten dolguyu yapmadan önce sap işi ile çerçeve yapıp onun üzerinden saten nakış dolgusunu uyguladım. Böylece dolgu kabarık bir görünüme kavuştu.

Görselin ortasında bulunan kıvrımlı dallar için önce geri dikiş yaptım. Sonra bir kat ipi dikişlerin bir sağından bir solundan geçirerek ilerledim. Bunu yaparken geçirdiğimiz ipi gevşek bırakmak önemli. Aynı işlemi boş kalan kısımlara da uyguladım. Böylece hem sağda hem de solda minik daireler elde etmiş oldum. Kıvrımlı kısımlar dar olduğundan ipi gevşetemedim maalesef. Eğer desen daha büyük olsaydı rahatça gevşetip daha dolgun bir desen görünümü elde edebilirdim.

Bu görselde yukarıda bahsettiğim teknikler dışında örümcek ağı tekniğini görüyorsunuz. Bu teknik en keyif aldığım tekniklerden biri oldu.Örümcek ağı tekniğini uygularken minik olanlara çerçeve yapmadım bilerek, çerçeveli ve çerçevesiz nasıl göründüğünü görmek istedim. 

Örümcek ağını yaparken bir merkeze 8 adet dikiş attım. Sonra ipi birinin altından geçirip bir sonrakini atlayarak, bir diğerinin altından geçirdim. Bunu yaptıkça ip attığınız dikişlere sarılıyor ve bu görüntü ortaya çıkıyor. 

Bu egzersizi teknikleri anlayabilmek ve uygulama fırsatı bulabilmek için yaptım. Umarım size de faydalı olmuştur.

Tebessümle ve sevgiyle kalmanız dileğiyle.

Proje 6: Kış Bahçesi

       Proje Adı/Project Name

Kış Bahçesi/Winter Garden

Zorluk/Difficulty

Kolay/Easy

Nakış Teknikleri/Embroidery Techniques

Sap işi * düz (hareketli) dikiş * makine dikişi (geri dikiş) * tembel papatya (dağınık zincir) * fransız düğümü / Stem stitch * running stitch * back stitch * lazy daisy * french knot

Ben karmaşık desenlerden ziyade basit desenleri daha çok seviyorum. Bana sempatik geliyorlar ve anlatılmak isteneni en temiz şekilde sunuyorlar bence. Bu yayınımda da Modern Nakışlar kitabından seçerek nakışladığım bir diğer basit deseni sizlerle paylaşacağım.

 Adına Kış Bahçesi dediğim bu projeyi bir köy evinde bahçesi ve çiçekleri ile yaşayan çok sevdiğim bir tanıdığıma hediye ettim. Siz de bu işlemeyi kendi evinizde kullanabilir veya sevdiklerinize hediye edebilirsiniz.

Çalışmanın seviyesi oldukça kolay. Yukarıda belirttiğim teknikleri bilmeniz bu deseni işlemeniz için yeterli.

Bulutlar ve kulübenin yüzeyinde bulunan ahşapları göstermek için makine dikişi (geri dikiş) kullandım. Evin çatısında iki sıra sap işi var ve ipin kalınlığı 6 kat. Evin duvarları, kapısı, el arabası, suluk, ayakkabılar, çiçek gövdeleri, yapraklar ve çimenler için de yine sap işi kullandım. Evin kapısını yine 6 kattan oluşan muline iple işledim. Çiçeklerde tembel papatyayı ve ortası için fransız düğümünü kullandım.

Siz de yaratıcılığınızı kullanarak diğer nakış teknikleri ile de bu deseni işleyebilirsiniz.

Modern Nakışlar adlı kitaptan seçerek işlediğim diğer çalışma olan Çay Saati projesi için tıklayın.

Sevgi ve tebessümle kalmanız dileğiyle.

Başlıksız Şiir

"Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı;

Gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet;

Nihayetinde ölmüyorken yaşıyor olan insanın,

Yaşıyorken öldüğünü bilmesi bu,

Bu ne tuhaf bi' hayret."

Turgut UYAR

Gazel

"Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür

Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür

Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem

Sorsa cânan bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür

Vasldan çün âşık-ı müstâğnî eyler bir visal 

Aşıka maşukdan her dem bu istiğnâ nedür

Hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen arif degül

Arif oldur bilmeye dünyâ vü mâfiha nedür

Ah u feryâdun fuzûlî incidübdür âlemi

Ger belâ-yı ışk ile hoşnûd isen gavga nedür"

 Fuzûlî

Tao Te Ching: Daha Az İstemek

 

" Dünya Yol'da olduğunda,

Gübre çekerler atlarla.

Dünya Yol'dan çıktığında,

Savaş atları beslenir meydanda.

En büyük kötülük: daha çok istemek.

En kötü şans: hoşnutsuzluk.

Açgözlülük lanetidir hayatın.

Artık yettiğini bilmeyi

Bilmek yeter."

Tao Te Ching

Lao TZU